Marka Hikayeleri

Starbucks

Ünlü kahve zinciri Starbucks, üç akademisyen arkadaş Jerry Baldwin, Zev Siegel ve Gordon Bowker tarafından 1971 yılında Seattle’da bir liman kentinde açıldı. Bu dönemde yalnızca yüksek kalite kahve çekirdekleri satan Starbucks’ın kelime markası, Herman Melville’in Moby Dick romanında, karadaki hayatın özlemini kuran ve ayrıca kahveyi çok seven İkinci Kaptan Starbuck’tan esinlenilerek seçildi. Böylece Starbucks kelime markasının açık denizleri ve kahve ticaretinin ilk dönemlerini çağrıştıracağı düşünülmüştü.

Starbucks’ın şekil markası ise yine deniz temasından ve ilk açıldığı liman kentinin ruhundan esinlenilerek iki kuyruklu mitolojik bir denizkızı olan siren olarak seçildi. Yunan mitolojisinde denizin vahşi, tehlikeli ama bir o kadar da çekici doğasını temsil eden siren kızları, karşı konulmaz güzel sesleriyle şarkı söyleyerek denizcileri baştan çıkaran ve onları kendilerine çeken deniz yaratıklarıdır. 1971 yılında sadece kahve çekirdeği satmak amacıyla kurulmuş şirketin 2022 yılında 26,57 milyar dolar kar etmesine ve günümüzde şirketin yalnızca ABD’de 15.873 şubesi dünya çapında 84 ülkede ise 35.000’den fazla şubesi bulunmasına bakılarak, siren kızının Starbucks kahvelerinin çekiciliğini başarılı şekilde yansıttığı rahatlıkla söylenebilir. Yıllar içinde görünüm olarak ufak değişimler geçirse de Starbucks için siren kızı öyle ikonik bir hale geldi ki; 2011 yılından itibaren şekil markası olarak Starbucks adı yer almadan yalnızca siren kızı görseli kullanılmaktadır.

 

IKEA

IKEA 1943 yılında küçük bir İsveç kasabası olan Agunnaryd’da Ingvar Kamprad isimli 17 yaşında bir genç tarafından kuruldu. Kamprad, birikimi ve ailesinden aldığı borçla kurduğu şirketi IKEA’da, ilk yıllarda tükenmez kalemden çoraba her türlü ürünü satıyordu. 1948’de ise ülkede o yıllarda çok pahalı olan ve lüks olarak görülen mobilya işine girmeye karar verdi. Bu sektörde düşük maliyetlere şık tasarım mobilyalar üretmek ve onları yine piyasaya göre çok uygun fiyatlara satmayı hedefledi. Hedefine başarıyla ulaşan Kamprad, ilk olarak 1950’lerde bugünkü klasik IKEA mağazalarına benzer showroom içeren mağazalar açtı ve müşterilerin ürünleri satın almadan önce bizzat tecrübe etmelerini sağladı. 1960’larda bir ABD seyahati sonrasında ise “Öde ve Taşı” sistemini IKEA’ya uyguladı. Buna göre müşteriler ürünleri aldıktan sonra kendileri evlerine taşıyor ve montajını da kendileri gerçekleştiriyorlardı. Böylece Kamprad şirketin maliyetleri iyice düşürdü. Ayrıca insanların mobilyaları kendileri montajlamayı sevdiklerini ve bu durumun müşterinin ürüne bağlanmasına sebep olduğunu fark etti.

Başarılı stratejileri sonucu İsveç’te başarıyı yakalayan IKEA önce Norveç’e, sonra Avrupa’ya ve günümüzde 40 üzeri ülkeye yayılarak sektörünün en büyük ve başarılı şirketlerinden biri haline geldi.

IKEA kelime markası ise kurucusu olan Ingvar Kamprad’ın ad ve soyadının ilk harfleri ile beraber, Kamprad’ın büyüdüğü Elmtaryd ve Agunnaryd şehirlerinin ilk harflerinden oluşuyor.

 

2023-11-28T15:24:59+03:00 Kategori: Fikri Gündem|Etiket: |